Beyoğlu Gezilecek Yerler – Kahvaltı Mekanları, Müzeler ve Kafeler Rehberi

Beyoğlu Gezilecek Yerler

İstanbul’un kalbi Beyoğlu, her adımda farklı bir kültürü, tarihi ve lezzeti bir arada yaşatıyor. Tarihi kiliselerden renkli kafelere, kahvaltı mekanlarından dünya mutfaklarına uzanan yemek yerlerine kadar Beyoğlu’nda yapılacak şeyler saymakla bitmez. Eğer “Beyoğlu’nda nereler gezilir, nerede kahvaltı yapılır, hangi müzelere gidilir?” diye merak ediyorsanız, bu rehber tam size göre!

Beyoğlu Gezilecek Yerler – Kahvaltı Mekanları, Müzeler ve Kafeler

  • 1İstiklal Caddesi
  • 2Çiçek Pasajı
  • 3Fransız Sokağı
  • 4Galata Kulesi
  • 5Serdar-ı Ekrem Sokağı
  • 6Mısır Apartmanı
  • 7Karaali Kaptan Sokak
  • 8Tophane Kasrı
  • 9Eski Fransız Yetimhanesi
  • 10Çukurcuma
  • 11Minoa Pera
  • 12Kamondo Merdivenleri
  • 13Pera Müzesi
  • 14İstanbul Modern Sanatlar Müzesi
  • 15Masumiyet Müzesi
  • 16Salt Galata
  • 17Tarihi Pera Palace Hotel
  • 18Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi
  • 19Madame Tussauds İstanbul
  • 20Kırım Kilisesi
  • 21Saint Antoine Kilisesi
  • 22Santa Maria Draperis Kilisesi
  • 23Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi
  • 24Beyoğlu Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi
  • 25Sen Piyer Kilisesi
  • 26Alman Protestan Kilisesi
  • 27Panayia Isodion Kilisesi
  • 28Aya Nikola Kilisesi

Beyoğlu Gezi Rehberi Haritasını indirmek için tıklayınız!

Beyoğlu Gezilecek Yerler

İstiklal Caddesi

 İstiklal Caddesi
İstiklal Caddesi

İstiklal Caddesi, Beyoğlu’nun en ünlü ve en kalabalık caddesi. Şehirdeki en yoğun yerlerden biri olsa da, o kadar enerjik ve dinamik ki, her anı ayrı bir keyif. Caddenin her iki tarafında sıralanan tarihi binalar, butik dükkanlar, kafeler, galeriler ve nostaljik tramvay, burayı hem turistlerin hem de İstanbulluların favorisi yapıyor. Bir yürüyüş yapıp, kafelerden birinde çay içebilir ya da sokak sanatçılarının performanslarını izleyebilirsiniz. İstiklal Caddesi, sadece bir alışveriş caddesi değil; aynı zamanda İstanbul’un sosyal ve kültürel hayatını gözler önüne seren bir yol.

Fransız Sokağı

Fransız Sokağı, Beyoğlu’nda gizli kalmış bir inci gibi. İstiklal Caddesi’ne oldukça yakın olan bu sokak, adeta Paris’ten bir parça gibi. Daracık sokağın her iki tarafında renkli kafeler, restoranlar ve butik dükkanlar sıralanıyor. Sokağa adım attığınızda, canlı bir atmosferle karşılaşıyorsunuz; Fransız tarzı binalar ve dekorasyon, buraya özel bir hava katıyor. Özellikle kahve içmek ya da bir şeyler atıştırmak için harika bir nokta.

Galata Kulesi

Galata Kulesi
Galata Kulesi

Galata Kulesi, İstanbul’un en bilinen simgelerinden biri ve şehri yüksekten görmek isteyenler için harika bir nokta. 14. yüzyıldan kalma bu tarihi kule, İstanbul’un her köşesini bir kuş bakışıyla görmenizi sağlıyor. Kuleye çıktığınızda, Haliç’ten Boğaz’a kadar uzanan o muazzam manzara sizi bekliyor. Hem fotoğraf çekmek hem de şehri başka bir açıdan keşfetmek için mükemmel bir yer. Galata Kulesi, tarihi dokusu ve etkileyici manzarasıyla, İstanbul’a gelen herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer. Eğer İstanbul’da biraz daha yüksekten bakmak isterseniz, burası kaçırmamanız gereken bir durak! Galata Kulesi her gün 08:30 – 24:00 saatleri arasında açıktır. Galata Kulesi giriş ücreti 2025 yılında 650 TL‘dir. Müze kart ile giriş ücretsiz.

Serdar-ı Ekrem Sokağı

Serdar-ı Ekrem Sokağı
Serdar-ı Ekrem Sokağı

Serdar-ı Ekrem Sokağı, Beyoğlu’nun saklı kalmış cennetlerinden biri. İstiklal Caddesi’ne çok yakın olsa da, biraz daha sakin ve huzurlu bir atmosfer sunuyor. Daracık, taş döşeli sokağın her iki yanında şirin kafeler, barlar ve butik dükkanlar sıralanıyor. Eğer İstiklal’in kalabalığından biraz uzaklaşmak isterseniz, burası tam aradığınız yer. Aynı zamanda tarihi yapıları ve eski İstanbul havasıyla da dikkat çekiyor.

Kamondo Merdivenleri

Kamondo Merdivenleri
Kamondo Merdivenleri

Kamondo Merdivenleri, Beyoğlu’nda gizli kalmış bir başka tarihi güzellik. Galata’dan Beyoğlu’na doğru uzanırken, bu merdivenler sizi adeta zaman yolculuğuna çıkarıyor. 19. yüzyılda Kamondo ailesi tarafından inşa edilen bu merdivenler, zarif taş işçiliği ve ihtişamlı yapısıyla dikkat çekiyor. Özellikle farklı katlar arasında geçişi kolaylaştırmak amacıyla yapılan bu merdiven, bir yandan mimarisiyle göz alırken, diğer yandan şehre özgün bir karakter katıyor. Kamondo Merdivenleri, sessizce yükselen taşları ve etrafındaki sakin atmosferle İstanbul’un keşfedilmemiş köşelerinden biri

Tarihi Pera Palace Hotel

Tarihi Pera Palace Hotel
Tarihi Pera Palace Hotel

Tarihi Pera Palace Hotel, İstanbul’un en özel otellerinden biri ve tam anlamıyla bir tarih kokuyor. 1892 yılında açılan bu otel, hem lüksü hem de tarihi dokusuyla dikkat çekiyor. Birçok ünlü ismin konakladığı, hatta Agatha Christie’nin “Doğu Ekspresi’nde Cinayet” adlı kitabını yazarken ilham aldığı bu otel, eski İstanbul’un havasını modern bir şekilde yansıtıyor. Pera Palace’ın içeri girdiğinizde, o eski zaman zarafetiyle karşılaşıyorsunuz. Eğer İstanbul’da hem tarihi bir dokuyu hem de konforu bir arada yaşamak isterseniz, burası gerçekten harika bir tercih! Mustafa Kemal Atatürk’ün konakladığı odayı müze olarak her gün 10.00-11.00, 15.00-16.00 saatleri arasında ücretsiz gezebilirsiniz.

Çiçek Pasajı

Çiçek Pasajı, Beyoğlu’nun en nostaljik köşelerinden biri. 19. yüzyıldan kalma bu tarihi pasaj, zamanla kafeler, restoranlar ve barlarla dolmuş ve burayı şehrin en renkli mekanlarından birine dönüştürmüş. İçeri adım attığınızda, o eski zaman havasını hemen hissediyorsunuz; özellikle vitraylı pencereleri ve o ihtişamlı giriş kapısı gerçekten göz alıcı. Burada bir çay içmek ya da akşam yemeği yemek, İstanbul’un geçmişini yaşarken keyifli bir anı da yanınıza almanızı sağlıyor.

Çukurcuma

Çukurcuma
Çukurcuma

Çukurcuma, İstanbul’un en bohem ve nostaljik mahallelerinden biri. Beyoğlu’na bağlı bu semt, dar sokakları, renkli dükkanları ve antikacıklarıyla ünlü. Eski zamanlardan kalma mobilyalar, kitaplar, plaklar ve ilginç objeler satan dükkanlar burada sıkça karşılaşılan manzaralar. Çukurcuma’yı gezmek, sanki geçmişe kısa bir yolculuk yapmak gibi. Ayrıca, bölgede birçok kafe ve galeriler de bulunuyor; burada yürürken, hem nostaljik bir atmosferin tadını çıkarabilir hem de yerel sanatçılara ait eserleri keşfedebilirsiniz

Mısır Apartmanı

Mısır Apartmanı, Beyoğlu’nda oldukça dikkat çeken tarihi bir yapı. 19. yüzyılda inşa edilen bu apartman, özellikle mimarisiyle ön plana çıkıyor. Neoklasik ve Art Nouveau tarzlarının birleşimiyle oldukça özgün bir görünüm elde etmiş. Apartmanın adı, Mısır’dan gelen zenginlik ve tüccarların etkisiyle ilişkilendirilir. Mısır Apartmanı, aynı zamanda çevresindeki caddelere ve sokaklara tarihi bir hava katıyor. Burası, geçmişin izlerini taşıyan ve İstanbul’un farklı bir yüzünü gösteren önemli yapılardan biri.

Karaali Kaptan Sokak

Karaali Kaptan Sokak
Karaali Kaptan Sokak

Karaali Kaptan Sokak, Beyoğlu’nun en güzel ve huzurlu köşelerinden biri. İstiklal Caddesi’ne yakın olsa da, bu sokakta yürürken o yoğun kalabalıktan uzaklaşabiliyorsunuz. Eski İstanbul’un izlerini taşıyan tarihi binalar ve şirin kafelerle dolu olan bu sokak, özellikle sakin bir yürüyüş yapmak isteyenler için harika bir seçenek. Karaali Kaptan Sokak, adını zamanında burada yaşayan önemli denizci Karaali Kaptan’dan alıyor. Cafe’de soluklanıp mola vermek için en doğru yerlerden!

Tophane Kasrı

Tophane Kasrı
Tophane Kasrı

Tophane Kasrı, İstanbul’un Beyoğlu semtinde, Boğaz’a nazır bir konumda yer alan tarihi bir yapıdır. Osmanlı dönemine ait olan bu kasır, özellikle zarif mimarisi ve manzarasıyla dikkat çeker. Tophane’nin tarihi dokusuyla uyumlu olarak inşa edilen kasır, zamanında Osmanlı saray ailesine ait bir yazlık olarak kullanılmıştır. Bugün, Tophane Kasrı, hem tarih meraklıları hem de İstanbul’un eşsiz manzarasına tanıklık etmek isteyenler için harika bir yerdir. Ara sıra ücretsiz sergiler düzenleniyor tercih edilebilir.

Eski Fransız Yetimhanesi

Eski Fransız Yetimhanesi
Eski Fransız Yetimhanesi

Eski Fransız Yetimhanesi, Beyoğlu’nda, Galata’ya oldukça yakın bir konumda yer alan tarihi bir bina. 19. yüzyılda Fransızlar tarafından kurulan bu yetimhane, o dönemin sosyal yapısının bir yansıması olarak oldukça dikkat çekiyor. Hem mimarisi hem de bulunduğu konumuyla öne çıkan yapı, zamanla çeşitli amaçlarla kullanılsa da, hala o eski ihtişamını koruyor. Şu anda bir kısmı kültürel etkinlikler ve sergiler için kullanılan Eski Fransız Yetimhanesi, İstanbul’un tarihi ve kültürel zenginliğine önemli bir katkı sağlıyor. İçeride Beyoğlu belediyesine ait bir sosyal tesis var fiyatları oldukça uygun tercih edilebilir.

Minoa Pera

Minoa Pera
Minoa Pera

Minoa Pera, Beyoğlu’nun en keyifli mekanlarından biri. Hem kafe hem de kitapçı olarak hizmet veren bu yer, hem kitap kurtları hem de sakin bir atmosferde kahve içmeyi sevenler için harika bir seçenek. İçerisi nostaljik bir havası ve geniş kitap koleksiyonuyla oldukça hoş bir ambiyans sunuyor. Minoa Pera, özellikle kitap okurken bir yandan bir kahve içmek isteyenler için ideal bir mekan. İstanbul’da hem ruhunuzu dinlendirecek hem de kitaplarla zaman geçirebileceğiniz nadir yerlerden biri.

Beyoğlu Müzeleri

Madame Tussauds İstanbul Balmumu ve Heykel Müzesi

Madame Tussauds İstanbul Balmumu ve Heykel Müzesi
Madame Tussauds İstanbul Balmumu ve Heykel Müzesi

Madame Tussauds İstanbul Balmumu ve Heykel Müzesi, ünlülerin balmumu heykelleriyle dolu eğlenceli bir yer. Beyoğlu’nda, İstiklal Caddesi’ne oldukça yakın olan bu müze, ünlü isimlerin heykelleriyle dolup taşan bir dünyaya adım atmanızı sağlıyor. Sinema, müzik, spor dünyasından tanınan pek çok ismin hayat boyu heykellerini burada görebilirsiniz. Gerçekten o kadar detaylı ve gerçekçi yapmışlar ki, fotoğraf çekmek gerçekten eğlenceli! Ziyaret Saati: 1 Ocak 2025 itibariyle kalıcı olarak kapanmıştır.

Pera Müzesi

Pera Müzesi
Pera Müzesi

Pera Müzesi, İstanbul’un kültür ve sanat dünyasında önemli bir yere sahip. Beyoğlu’nda, tarihi Pera Palas Oteli’ne yakın bir konumda bulunan bu müze, 2005 yılında ziyarete açıldı ve o günden beri sanatseverlerin ilgisini çekiyor. Osmanlı İmparatorluğu’ndan modern Türkiye’ye uzanan zengin bir koleksiyona sahip. Müze, özellikle Türk ve Osmanlı dönemi resimleri, Orta Doğu ve Uzak Doğu sanatına dair eserler ve çeşitli geçici sergilerle dolup taşan bir yer. Hem sanata ilgi duyanlar hem de tarih meraklıları için harika bir durak.

2025 Giriş Ücreti: Tam bilet 300 TL, İndirimli bilet 150 TL’dir.

Ziyaret saatleri; Salı – Cumartesi  10.00-19.00
Cuma 10.00 – 22.00
Pazar 12.00-18.00
Müze, pazartesi günleri kapalı.

İstanbul Modern Sanatlar Müzesi

İstanbul Modern Sanatlar Müzesi, çağdaş sanatla ilgilenenler için mutlaka görülmesi gereken bir yer. Karaköy’de, deniz kenarına yakın bir konumda bulunan bu müze, Türkiye’nin en önemli modern sanat koleksiyonlarından birine sahip. Hem yerli hem de uluslararası sanatçıların eserlerinin sergilendiği müzede, resimden heykel ve fotoğrafa kadar birçok farklı sanat dalından örnekler görebilirsiniz.

2025 Yılı Giriş Ücretleri: Tam: 450 TL İndirimli 250 TL.

Ziyaret Saatleri; Salı, Çarşamba, Perşembe, Cumartesi, Pazar 10.00–18.00 arası Cuma 10.00–20.00 Pazartesi Kapalıdır.

Masumiyet Müzesi

Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi

Orhan Pamuk’un aynı adlı romanından esinlenerek kurulan Masumiyet Müzesi, Beyoğlu’nda mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Romanın karakterleri ve hikâyesiyle iç içe kurgulanan müze, 1950–2000 yılları arasındaki İstanbul yaşamını günlük eşyalar, objeler ve hatıralar üzerinden ziyaretçilere aktarıyor.

2025 itibariyle müze, salıdan pazara 10.00–18.00 saatleri arasında açık, pazartesi günleri ise kapalı. Giriş ücreti tam bilet için 350 TL, indirimli 175 TL, uluslararası ziyaretçiler için 650 TL olarak belirlenmiş.

Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi

Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi
Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi

Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi, Beyoğlu’nda kültür ve sanata ilgi duyanlar için harika bir durak. Eski bir İtalyan evi olarak inşa edilen bu mekan, hem sanat galerisi hem de tasarım merkezi olarak hizmet veriyor. İçerisi, modern sanatla geçmişin zarif dokusunu birleştiren şık bir atmosfer sunuyor. Burada zaman zaman sergiler, etkinlikler ve atölye çalışmaları düzenleniyor, yani her ziyaretinizde farklı bir deneyim yaşamanız mümkün.

Salt Galata

Salt Galata
Salt Galata

Salt Galata, İstanbul’un sanatı ve kültürü bir arada sunan en özel mekanlarından biri. Galata Kulesi’ne oldukça yakın olan bu modern sanat galerisi, eski bir banka binasında yer alıyor. Hem sergiler hem de çeşitli kültürel etkinliklerle dolup taşan bir yer. İçeride, çağdaş sanat eserleri, fotoğraf sergileri ve farklı disiplinlerden çalışmalar sergileniyor. Salt Galata, sadece sanatla ilgilenenler için değil, aynı zamanda tarihi yapıları ve modern sanatı bir arada görmek isteyenler için de harika. Giriş ücretsiz.

Beyoğlu Kiliseleri

Kırım Kilisesi

Kırım Kilisesi
Kırım Kilisesi

Kırım Kilisesi, Beyoğlu’nda tarihi bir dokuyu hissedebileceğiniz nadir yerlerden biri. 19. yüzyılda, Kırım Tatarları tarafından inşa edilen bu kilise, hem mimarisiyle hem de içindeki atmosferle dikkat çekiyor. Kilisenin dış yapısı oldukça sade, ancak içeriye girdiğinizde rengarenk vitray pencereler ve güzel bir huzur havası sizi karşılıyor. Özellikle İstanbul’daki farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bu bölgede, Kırım Kilisesi, hem dini bir yapı hem de kültürel bir miras olarak önemli bir yer tutuyor. Eğer Beyoğlu’nda keşfedecek sakin bir yer arıyorsanız, Kırım Kilisesi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz!

Saint Antoine Kilisesi

Saint Antoine Kilisesi
Saint Antoine Kilisesi

Saint Antoine Kilisesi, İstiklal Caddesi’nin kalbinde, tarihi bir yapıdır ve İstanbul’daki en büyük Katolik kilisesi olarak bilinir. 1900’lü yılların başında inşa edilen bu kilise, gotik mimarisiyle dikkat çeker ve sakin atmosferiyle kalabalık caddeden uzaklaşmak isteyenler için harika bir kaçış noktasına dönüşür. İçeriye girdiğinizde, yüksek tavanlar ve renkli vitray pencereler sizi adeta başka bir dünyaya götürür. Özellikle huzur arayanlar için ideal bir mekan olan Saint Antoine Kilisesi, hem dini bir yapı olmasının ötesinde, İstanbul’un çok kültürlü yapısının da güzel bir yansımasıdır.

Santa Maria Draperis Kilisesi

İstiklal Caddesi’nin kalabalığında çoğu kişinin fark etmeden yanından geçtiği bu kilise, aslında Beyoğlu’nun en eski Katolik ibadethanelerinden biri. 16. yüzyılda ilk defa inşa edilen Santa Maria Draperis, yangınlar ve depremler nedeniyle birkaç kez yıkılıp yeniden yapılmış. Bugün gördüğümüz hali 18. yüzyıldan kalma. Gotik tarzı, vitrayları ve huzurlu atmosferiyle içeride vakit geçirdiğinizde şehirden tamamen koptuğunuzu hissediyorsunuz.

Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi

Taksim Meydanı’nın hemen yanı başında, ihtişamlı kubbesiyle dikkat çeken Aya Triada, İstanbul’daki en büyük Rum Ortodoks kilisesi. 1880 yılında açılan yapı, dış cephesi kadar iç mekânıyla da etkileyici. Renkli vitraylar, zarif ikonalar ve yüksek kubbesiyle adeta bir sanat eseri. Beyoğlu gezinizde mutlaka uğrayıp hem tarihi hem de mimari güzelliğini keşfetmenizi öneririm.

Beyoğlu Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi

İstiklal Caddesi’ne çok yakın bir sokakta saklanmış bu kilise, 1800’lerden günümüze ulaşmış bir hazine. Fazla bilinmediği için sessizliğiyle dikkat çekiyor. İçeri girdiğinizde ikonaların zarif işçiliği ve atmosferin dinginliği sizi karşılıyor. Beyoğlu’nun çok kültürlü yapısını hissetmek için ideal bir durak.

Sen Piyer Kilisesi

Fransız Katolik cemaati için yapılan Sen Piyer Kilisesi, Pera döneminin izlerini taşıyan sade ama etkileyici bir yapı. 19. yüzyılda inşa edilen bu kilise, özellikle Fransız etkisini hissettiren detaylarıyla dikkat çekiyor. İstiklal’in kalabalığından sıyrılıp birkaç dakikanızı ayırarak ziyaret edebileceğiniz huzurlu bir mekan.

Alman Protestan Kilisesi

Galata Kulesi’nin hemen yakınlarında bulunan Alman Protestan Kilisesi, 19. yüzyılın sonunda inşa edilmiş. Gotik mimarisi ve dik kuleleriyle farklı bir mimari deneyim sunuyor. Hâlâ aktif olarak ibadetlere ev sahipliği yapması, burayı sadece tarihi değil yaşayan bir mekân haline getiriyor.

Panayia Isodion Kilisesi

İstiklal Caddesi’nin ara sokaklarından birinde, yüksek duvarların ardında gizlenmiş Panayia Isodion, Rum Ortodoks cemaati için inşa edilmiş bir kilise. İçeri girdiğinizde şaşırtıcı derecede geniş ve süslü bir iç mekân sizi karşılıyor. Özellikle ikonaları ve tavan süslemeleri görülmeye değer.

Aya Nikola Kilisesi

Beyoğlu’nun ara sokaklarında karşınıza çıkan Aya Nikola, Rum cemaatinin önemli ibadet yerlerinden biri. Diğerlerine göre daha sade ama bir o kadar da tarihi dokusunu koruyan bir yapı. Sessizliği ve samimi atmosferiyle özellikle Pera’nın çok kültürlü geçmişini merak edenler için güzel bir durak.

Beyoğlu Kahvaltı Mekanları – En İyi Serpme Kahvaltı

Beyoğlu kahvaltı mekanları için hali hazırda bir rehberimiz vardı zaten buraya tıklayın!

Sık Sorulan Sorular

Beyoğlu’nda hangi müzeler var?

Beyoğlu’nda Masumiyet Müzesi, Pera Müzesi, İstanbul Modern Sanatlar Müzesi, Madame Tussauds İstanbul ve Salt Galata gibi müzeler bulunuyor.

Salt Beyoğlu ücretsiz mi?

Evet, Salt Beyoğlu’na giriş ücretsizdir.

Bu seferki yazımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bir daha ki yazılarda görüşmek üzere.

Balat Gezi Rehberi için tıkla!

Beni Instagramdan Takip Edin!

https://www.instagram.com/begumaaktas

Share This

Önerilen makaleler

21 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir