İstanbul Tarihi Yerleri ve Turistik Yerleri

İstanbul öyle bir şehir ki her köşesinde geçmişten bir iz, her sokağında anlatılacak bir hikâye var. Tarihi dokusu, kültürel zenginliği ve eşsiz atmosferiyle adeta zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissediyorsun. Ayasofya, Topkapı Sarayı, Galata Kulesi ve Yerebatan Sarnıcı gibi ikonik yapılar, bu şehri keşfetmeyi inanılmaz keyifli hale getiriyor. Ama İstanbul sadece bilinen turistik yerlerden ibaret değil; Beylerbeyi Sarayı, Pierre Loti Tepesi ya da Yoros Kalesi gibi saklı güzellikleriyle de bambaşka bir deneyim sunuyor. Eğer “İstanbul tarihi yerleri ve turistik yerler nereler?” diye düşünüyorsan, hadi gel birlikte bu büyüleyici şehrin sokaklarında kaybolalım!

İstanbul Ne Zaman Gezilir?

İstanbul bence her mevsim güzel ama konforlu bir gezi planlamak istiyorsanız, “İstanbul ne zaman gezilir?” sorusuna cevabım kesinlikle sonbahar olur. Yazın bunaltıcı sıcakları geçtikten sonra serinleyen hava, şehri keşfetmeyi çok daha keyifli hale getiriyor. Üstelik tatil dönemi sona erdiği için yazın oluşan yoğun kalabalık dağılıyor ve İstanbul’un tarihi mekanlarını daha sakin bir şekilde gezme fırsatı buluyorsunuz. Peki, İstanbul’u gezmek için en az uygun zaman ne derseniz? Kesinlikle yaz ayları! Çünkü bu dönemde turist sayısı oldukça artıyor ve Sultanahmet, Ayasofya ve Kapalıçarşı gibi popüler yerlerde adım atacak yer bulmak bile zorlaşabiliyor.

İstanbul’da Gezilecek Tarihi ve Turistik Yerler Listesi

• 1Topkapı Sarayı
• 2Dolmabahçe Sarayı
• 3Beylerbeyi Sarayı
• 4Adile Sultan Sarayı
• 5Abdulmecit Efendi Köşkü
• 6Pera Palace Hotel
• 7Yedikule Zindanları
• 8Yerebatan Sarnıcı
• 9Şerifiye Sarnıcı
• 10Binbirdirek Sarnıcı
• 11Ortaköy Camii
• 12Galata Kulesi
• 13Sultanahmet Camii
• 14Tarihi Sultanahmet Köftecisi
• 15Ayasofya Camii
• 16Panorama 1453 Müzesi
• 17Mısır Çarşısı
• 18Rahmi Koç Müzesi
• 19Eyüp Sultan Camii
• 20Pierre Loti Tepesi
• 21Yoros Kalesi
• 22Fransız Yetimhanesi

İstanbul’da Gezilecek Tarihi ve Turistik Yerler Haritasını indirmek için tıklayınız!

İstanbul’da Gezilecek Tarihi ve Turistik Yerleri

Topkapı Sarayı

Topkapı Sarayı, İstanbul’un Tarihi Yarımada’sında yer alan ve şehrin en önemli tarihi ve turistik yerlerinden biri. Osmanlı İmparatorluğu’nun yaklaşık 400 yıl boyunca hem yönetim merkezi hem de padişahların yaşadığı yer olarak kullanılan bu görkemli saray, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1460-1478 yılları arasında yaptırılmış. Boğaz ve Haliç manzarasına sahip konumuyla da oldukça etkileyici bir yapıya sahip.

Sarayın içinde dört büyük avlu, Hazine Dairesi, Kutsal Emanetler gibi bölümler bulunuyor. Özellikle padişahların özel eşyalarının sergilendiği alanlar ve Harem bölümü ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken yerlerden biri. Topkapı Sarayı salı günleri kapalı olup, yaz aylarında 09.00-18.00, kış aylarında ise 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Ancak unutmayın, kapanış saatinden bir saat önce son giriş yapılıyor.

Sarayın girişleri ücretli fakat Müze Kart sahipleri ana bölümleri ücretsiz gezebiliyor. Harem gibi bazı özel bölümler için ise ekstra bir ücret ödemeniz gerekiyor. Fiyatlar zaman zaman değişebildiğinden, gitmeden önce güncel bilgileri kontrol etmekte fayda var. Bilet kuyruğu beklemek istemiyorsanız ve sesli rehber için buraya tıklayabilirsiniz!

Dolmabahçe Sarayı

Dolmabahçe Sarayı, İstanbul Boğazı’nın kıyısında yer alan ve ihtişamlı mimarisiyle dikkat çeken önemli bir Osmanlı sarayı. 19. yüzyılda inşa edilen bu görkemli yapı, Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim merkezinin Topkapı Sarayı’ndan buraya taşınmasıyla büyük bir önem kazanmış. Sultan Abdülmecid tarafından 1843-1856 yılları arasında yaptırılan saray, Batı mimarisi ile Osmanlı geleneklerini bir araya getiriyor. Özellikle büyük kristal avizeleri ve altın kaplamalı detayları ile göz kamaştıran bir atmosfer sunuyor.

Sarayın en dikkat çekici noktalarından biri, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1938 yılında vefat ettiği oda. Burayı ziyaret ederek tarihin en önemli anlarından birine tanıklık edebilirsiniz. Dolmabahçe Sarayı, pazartesi ve perşembe günleri kapalı olup, yaz aylarında 09.00-18.00, kış aylarında ise 09.00-16.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Kapanıştan bir saat önce son giriş yapıldığını unutmayın.

Sarayın genel giriş ücreti bulunuyor ancak Harem Dairesi ve Selamlık gibi özel bölümler için ayrıca bilet almanız gerekiyor. Müze Kart burada geçerli. Ziyaretinizin ardından Resim Müzesi’ni de gezmenizi mutlaka tavsiye ederim! Bilet kuyruğu beklemek istemiyorsanız ve sesli rehber için buraya tıklayabilirsiniz!

Beylerbeyi Sarayı

Beylerbeyi Sarayı, Boğaz’ın Anadolu yakasında, Üsküdar’da yer alan zarif bir Osmanlı sarayı. 1860-1865 yılları arasında Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan bu etkileyici yapı, yazlık saray olarak ve yabancı devlet adamlarını ağırlamak için kullanılmış. Barok ve klasik Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan saray, sade ama göz alıcı bir güzelliğe sahip.

Sarayın içinde kristal avizeler, değerli halılar ve Avrupa’dan getirilen mobilyalar dikkat çekerken, Boğaz manzaralı bahçesi büyüleyici bir atmosfer sunuyor. Özellikle sarayın yaz aylarında serin kalmasını sağlayan tünelleri ve havuzları, görülmeye değer detaylar arasında. Osmanlı’nın son dönemine ait önemli yapılardan biri olan Beylerbeyi Sarayı, aynı zamanda Sultan II. Abdülhamid’in sürgün hayatının bir kısmını geçirdiği yer olarak da bilinir.

Beylerbeyi Sarayı, pazartesi ve perşembe günleri kapalı olup, yaz aylarında 09.00-18.00, kış aylarında ise 09.00-16.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Giriş ücretli, ancak Müze Kart geçerli. İstanbul’un tarihi ve turistik yerleri arasında mutlaka görülmesi gereken bir nokta! Bilet kuyruğu beklemek istemiyorsanız ve sesli rehber için buraya tıklayabilirsiniz!

Abdulmecit Efendi Köşkü

Abdülmecit Efendi Köşkü, İstanbul’un Anadolu yakasında, Üsküdar’da yer alan ve Osmanlı’nın son dönemine tanıklık eden tarihi bir köşk. Sultan Abdülmecid’in oğlu Abdülmecit Efendi tarafından 19. yüzyılın sonlarında kullanılan bu köşk, mimarisi ve sanatla olan bağıyla dikkat çekiyor.

Abdülmecit Efendi, sanata olan ilgisi ve resim tutkusu ile bilinen bir Osmanlı şehzadesi olduğu için, köşk de sanat galerisi havasında dekore edilmiş. Günümüzde belirli dönemlerde sergilere ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Ancak sabit bir ziyaret saati bulunmadığından, köşkü gezmek için etkinlik takvimini önceden kontrol etmek gerekiyor.

Pera Palace Hotel

Pera Palace Hotel, Beyoğlu’nda yer alan ve tarihle lüksü bir araya getiren ikonik bir otel. 1892 yılında, Orient Express yolcularına konaklama hizmeti vermek için açılmış ve o günden bu yana İstanbul’un tarihi ve turistik simgelerinden biri haline gelmiş.

Otelin en dikkat çekici yönlerinden biri, Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul’da kaldığı zamanlarda 101 numaralı odada konaklamış olması. Bugün bu oda, Atatürk Müzesi olarak ziyaret edilebiliyor. Ayrıca, ünlü yazar Agatha Christie’nin “Doğu Ekspresinde Cinayet” adlı romanını burada yazdığına inanılıyor.

Yedikule Zindanları

Yedikule Zindanları, İstanbul’un en eski ve tarihi yapılarından biri olarak, Fatih Sultan Mehmet döneminde, Bizans’ın ünlü Altın Kapısı etrafına eklenen kulelerle inşa edilmiştir. Hem savunma kalesi hem de hapishane olarak kullanılmış bu yapının tarihi, İstanbul’un derin geçmişine ışık tutuyor.

Özellikle Osmanlı döneminde, önemli esirlerin ve mahkumların tutulduğu yer olan Yedikule Zindanları, pek çok ünlü ismi ağırlamış ve trajik olaylara sahne olmuştur. Zindanların tarihi atmosferi gerçekten çok etkileyici ve iliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir yer.

Buraya giriş yapmak için Fatih Belediyesi’nden ücretsiz randevu alabilirsiniz. 30 dakikalık rehberli bir tur ile zindanların derinliklerine inebilir, bu özel tarihi deneyimi yaşamanızı tavsiye ederim. Ziyaret için online rezervasyon yapmayı unutmayın! Rezervasyon için buraya tıklayabilirsiniz.

Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un tarihi yarımadasında bulunan, şehrin en büyüleyici ve gizemli yapılarından biridir. Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından 6. yüzyılda inşa edilen bu devasa su sarnıcı, İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmıştır. Yeraltında saklı olan bu yapının devasa sütunları ve loş ışıklandırması, mistik bir atmosfer yaratıyor. Sarnıç, 336 sütunla destekleniyor ve bunlardan bazıları, özellikle Medusa başı bulunan iki sütun, dikkat çekici detaylara sahip. Medusa başlarının sarnıcın içine ters ve yan yerleştirilmiş olması ise yıllardır birçok efsaneye ilham kaynağı olmuştur.

Yerebatan Sarnıcı’na ziyaret için 2025 giriş ücreti şu şekildedir:

• 09.00-18.30 saatleri arasında:
  • Yerli Ziyaretçi: 300 TL
  • Yabancı Ziyaretçi: 1.300 TL
  • Öğrenci: 75 TL
• 19.30-22.00 saatleri arasında:
  • Yerli Ziyaretçi: 500 TL
  • Yabancı Ziyaretçi: 2.000 TL
  • Öğrenci: 300 TL

Bilet almak için buraya tıklayabilirsiniz. Bilet kuyruğu beklemek istemiyorsanız ve sesli rehber için buraya tıklayabilirsiniz!

Şerifiye Sarnıcı

Şerefiye Sarnıcı, İstanbul’un tarihi yarımadasında bulunan, şehrin en eski yapılarından biridir. Bizans İmparatoru II. Theodosius döneminde, 5. yüzyılda inşa edilen bu su deposu, Sultanahmet civarında yer alıyor ve şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmış. Yerebatan Sarnıcı’na göre daha küçük olan bu yapının ilginç yanı, uzun yıllar boyunca diğer yapılar arasında saklı kalmış olmasıdır. Restorasyon çalışmaları sonucunda 2018 yılında ziyarete açılan Şerefiye Sarnıcı, günümüzde modern ışıklandırma ve yansıtma teknikleriyle görsel bir şölen sunuyor.

Şerefiye Sarnıcı’na giriş saatleri haftanın her günü 09.00 – 19.00 arasındadır. Giriş biletlerini gişeden veya Passo üzerinden alabilirsiniz. 2025 yılı itibariyle giriş ücretleri şu şekildedir:

• Yabancı Ziyaretçiler: ₺825,00
• Yerli Ziyaretçi: ₺220,00
• Öğrenci/Öğretmen: ₺82,50

Bilet almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Binbirdirek Sarnıcı

Binbirdirek Sarnıcı, İstanbul’un tarihi yarımadasında bulunan, şehrin en büyük ve en etkileyici su sarnıçlarından biridir. Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde, 6. yüzyılda inşa edilmiştir. Sarnıcın adı, içerideki 224 sütun sayesinde bu şekilde verilmiştir. Binbirdirek Sarnıcı, Sultanahmet çevresinde yer alır ve zamanında şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilmiştir. Bu yapının, 1.500 yıl boyunca kullanılmaya devam ettiği düşünülmektedir.

Binbirdirek Sarnıcı genellikle haftanın her günü 10:00 – 17:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. 2025 yılı itibarıyla giriş ücreti 55 TL‘dir.

Ortaköy Camii

Ortaköy Camii, Ortaköy‘de, Boğaz‘ın muazzam manzarasına karşı yer alıyor. 1853 yılında Sultan Abdülmecid zamanında yapılmış ve ünlü mimar Garabet Balyan tarafından tasarlanmış. Mimar Sinan’ın öğrencisi olduğu için gerçekten çok zarif bir yapısı var. Camii, günlük olarak ibadete açık ama bence sadece bir camii değil, etrafındaki atmosferle de insanı etkileyen bir yer. Ortaköy’e gittiğinde, kumpir alıp bu manzara karşı bir de o ruhu hissederek zaman geçirmek ayrı bir keyif. Gerçekten İstanbul’un o samimi havasını hissettiren, güzel bir köşe.

Galata Kulesi

Galata Kulesi, İstanbul’un en ikonik yapılarından biri ve kesinlikle ilk görülmesi gereken yerlerden biri. 1348 yılında Cenevizliler tarafından Galata‘nın savunması için inşa edilmiş ve zaman içinde gözlem kulesi, yangın gözetleme yeri ve hatta hapishane olarak kullanılmış. Kuleye çıktığında, İstanbul’un muazzam manzarasını izleyebilirsin. Galata Kulesi, gerçekten İstanbul’un tarihi yerlerinden ve turistik yerlerinden biri olarak kesinlikle gezilecek yerler listenize eklenmeli. Açılış saati: 08:30, Kapanış saati: 23:00. 2025 yılı için giriş ücreti ise 650 TL. Galata Kulesi Giriş Bileti için buraya tıklayın!

Sultanahmet Camii

Sultanahmet Camii, İstanbul’un tarihi yarımada’da yer alıyor ve İstanbul’un turistik gezilecek yerlerinin başında geliyor. 1609-1616 yılları arasında, Sultan I. Ahmet tarafından inşa ettirilmiş ve ünlü mimar Sedefkar Mehmet Ağa tarafından tasarlanmıştır. Caminin mimarisi, Osmanlı klasik mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Altı minaresi ve büyük merkezi kubbesi ile gerçekten muazzam bir yapı. Giriş kapısından içeri girdiğinizde, geniş bir avlu ve etkileyici bir iç mekan sizi karşılıyor. Sultanahmet Camii, Sultanahmet‘in simgelerinden biri olarak, tarihi yarımadanın görülmesi gereken yerlerinin başında yer almalı! Sultan Ahmet Camii Rehber tur hizmeti için buraya TIKLAYIN!

Tarihi Sultanahmet Köftecisi

Tarihi Sultanahmet Köftecisi, İstanbul tarihi yarımada da bulunuyor. 1920 yılında kurulan bu mekan, o günden bu yana Sultanahmet bölgesinde lezzetli köfteler ile hem yerel hem de yabancı ziyaretçilerin gözdesi. Sultanahmet Meydanı’nın hemen yakınında. Sultanahmet’e gittiğinizde mutlaka denenmesi gereken lezzetlerden biri. Fiyatlar ortalama 2024‘te 300-400 TL arası değişiyor.

Ayasofya Camii

Ayasofya Camii,. 537 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa edilen bu devasa yapı, yaklaşık 1.000 yıl boyunca dünyanın en büyük katedrali olarak kullanılmış. 1453 yılında İstanbul’un fethiyle birlikte camiye dönüştürülen Ayasofya, Osmanlı döneminde de büyük önem taşımıştır. 1935 yılında müze olarak hizmet vermeye başlayan yapı, 2020 yılında tekrar cami olarak ibadete açıldı.  İstanbul tarihi yarımada da bulunuyor.  Ayasofya, hem Bizans hem de Osmanlı mimarisinin eşsiz bir birleşimidir. Ayasofya’nın alt katında türkler ibadetini yapabiliyor. Üst kattaki müze ise 15 Ocak 2024′te yabancı turistlere 25 euro Türk vatandaşlarına ise 850 TL giriş ücreti ile açıldı. Biletleri Ayasofya’nın yanındaki gişelerden alabilirsiniz. Ayasofya Biletli Rehberli Tur için buraya TIKLAYIN!

Mısır Çarşısı

Mısır Çarşısı, Eminönü’nde İstanbul tarihi yarımada da bulunuyor.  yer alıyor, 1660 yılında Osmanlı padişahı IV. Mehmet’in annesi Turhan Sultan tarafından Yeni Camii külliyesinin bir parçası olarak inşa ettirilmiş. Çarşının adı, geçmişte Mısır’dan gelen baharat ve diğer ürünlerin burada satılmasından geliyor. Mısır Çarşısı’nda, baharatlardan kuruyemişlere, lokumdan doğal ürünlere kadar pek çok çeşit ürün var. İstanbul’un tarihi kapalı çarşılarından biri olmasına rağmen, modern alışveriş ihtiyaçlarına da hitap eden bir yapısı var. Ziyaret edenler burada hem geleneksel Türk lezzetlerini tadabilir hem de hediyelik eşyalar satın alabilirler.

Eyüp Sultan Camii ve Pierre Loti Tepesi

Eyüp Sultan Camii, Haliç’in kıyısında yer alıyor, İslam dünyasında büyük bir öneme sahip. Caminin bulunduğu yere, Hz. Muhammed’in sancaktarı olan Ebu Eyyub el-Ensari’nin kabri olduğuna inanılıyor.. İstanbul’un fethinden sonra 1458 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen cami, o zamandan beri hem İstanbul halkının hem de Müslüman ziyaretçilerin kutsal kabul ettiği bir ibadet ve ziyaret yeri. Özellikle Ramazan ayında ve bayramlarda cami, büyük bir manevi yoğunluk yaşıyor.

Yoros Kalesi

Yoros Kalesi, İstanbul’un kuzeyinde, Boğaz’ın Karadeniz’e açıldığı noktada yer alan tarihi bir kale. Anadolu Kavağı semtinde yer alıyor. Bizans döneminde inşa edilen Yoros Kalesi, stratejik konumuyla Boğaz’ın kontrolünü sağlamada büyük bir öneme sahipti. Zamanla Cenevizliler, Osmanlılar ve farklı medeniyetler tarafından da kullanılmış olan kale, bugün İstanbul’un keşfedilmeyi bekleyen sakin köşelerinden biri. Kalenin konumu oldukça etkileyici hem Karadeniz’i hem de Boğaz’ı aynı anda görebileceğiniz bir manzaraya sahip. Buraya gittiğinizde Yoros Cafe’sine mutlaka uğramanızı öneririm. Kale’ye giriş ücreti yok.

Fransız Yetimhanesi

Fransız Yetimhanesi, Tophane’de yer alan, tarihi ve kültürel açıdan önemli bir yapıdır. Osmanlı döneminde, 19. yüzyılın sonlarında inşa edilen yetimhane, özellikle Fransız kökenli Hristiyan yetimlere ev sahipliği yapmıştır. Döneminde eğitim ve barınma hizmetleri sunan bu yapı, İstanbul’un çok kültürlü ve çok dinli geçmişini yansıtan önemli bir noktadır. Yetimhane, Notre Dame de Lourdes Fransız Katolik Cemaati tarafından yönetilmiş. Bugün ise yapısı biraz yıpranmış olsa da hala tarihî bir değere sahip olan bu yapı, kültürel miras kapsamında önemli görülmektedir. Fransız Yetimhanesi, bugün kullanılmamaktadır. Fakat bahçesine girebilir, sosyal tesislerde uygun fiyatlı çay veya tatlı yiyebilirsiniz.

Bu seferki İstanbul Tarihi ve Turistik yerleri yazımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bir daha ki yazılarda görüşmek üzere.

İstanbul’da Gezilecek Ormanlar/Park Önerileri için tıklayın!

Beni İnstagramdan Takip Edin!

https://www.instagram.com/begumaaktas